2. Bakara

2. Bakara 2. Bakara:141

تِلْكَ أُمَّةٌ قَدْ خَلَتْ ۖ لَهَا مَا كَسَبَتْ وَلَكُمْ مَا كَسَبْتُمْ ۖ وَلَا تُسْأَلُونَ عَمَّا كَانُوا يَعْمَلُونَ

141. Onlar bir ümmetti, gelip geçtiler. Onların kazandıkları onlara, sizin kazandıklarınız size aittir. Onların yaptıkları şeylerden sizler sorguya çekilmeyeceksiniz.

..
2. Bakara 2. Bakara:142

سَيَقُولُ السُّفَهَاءُ مِنَ النَّاسِ مَا وَلَّاهُمْ عَنْ قِبْلَتِهِمُ الَّتِي كَانُوا عَلَيْهَا ۚ قُلْ لِلَّهِ الْمَشْرِقُ وَالْمَغْرِبُ ۚ يَهْدِي مَنْ يَشَاءُ إِلَىٰ صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ

142. İnsanlardan zayıf olan bazı kimseler diyecekler ki; "Onları, üzerinde bulundukları kıbleden çeviren nedir?" De ki; "Doğu da batı da ALLAH'ındır. Ve ALLAH, dilediğini sırat-ı mustakime iletir."

..
2. Bakara 2. Bakara:143

وَكَذَٰلِكَ جَعَلْنَاكُمْ أُمَّةً وَسَطًا لِتَكُونُوا شُهَدَاءَ عَلَى النَّاسِ وَيَكُونَ الرَّسُولُ عَلَيْكُمْ شَهِيدًا ۗ وَمَا جَعَلْنَا الْقِبْلَةَ الَّتِي كُنْتَ عَلَيْهَا إِلَّا لِنَعْلَمَ مَنْ يَتَّبِعُ الرَّسُولَ مِمَّنْ يَنْقَلِبُ عَلَىٰ عَقِبَيْهِ ۚ وَإِنْ كَانَتْ لَكَبِيرَةً إِلَّا عَلَى الَّذِينَ هَدَى اللَّهُ ۗ وَمَا كَانَ اللَّهُ لِيُضِيعَ إِيمَانَكُمْ ۚ إِنَّ اللَّهَ بِالنَّاسِ لَرَءُوفٌ رَحِيمٌ

143.  Siz insanlara şahit olasınız, Resûl de size şahit olsun diye sizi vasat bir ümmet kıldık. Yöneldiğin kıble yi ancak Peygambere uyanları, topukları üzerinde geri dönenlerden ayıralım diye kıble yaptık. Gerçi bu, elbette Allah’ın doğru yola ilettiği kimselerden başkasına ağır gelmektedir. Allah sizin imanınızı asla zâyi edecek değildir. Şüphesiz Allah, Rauf'tur, Rahim'dir.

..
2. Bakara 2. Bakara:144

قَدْ نَرَىٰ تَقَلُّبَ وَجْهِكَ فِي السَّمَاءِ ۖ فَلَنُوَلِّيَنَّكَ قِبْلَةً تَرْضَاهَا ۚ فَوَلِّ وَجْهَكَ شَطْرَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ ۚ وَحَيْثُ مَا كُنْتُمْ فَوَلُّوا وُجُوهَكُمْ شَطْرَهُ ۗ وَإِنَّ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ لَيَعْلَمُونَ أَنَّهُ الْحَقُّ مِنْ رَبِّهِمْ ۗ وَمَا اللَّهُ بِغَافِلٍ عَمَّا يَعْمَلُونَ

144. Yüzünü göğe çevirip durduğunu elbette görüyoruz. Seni şimdi gerçekten razı olacağın kıbleye yöneltiyoruz; Yüzünü Mescid-i Haram'a çevir. Sizler de nerede olursanız olun, yüzünüzü o tarafa çevirin. Şüphesiz ki kendilerine kitap verilenler, bunun Rablerinden gelen bir hakikat olduğunu bilmektedirler. ALLAH onların yaptıklarından habersiz değildir.

..
2. Bakara 2. Bakara:145

وَلَئِنْ أَتَيْتَ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ بِكُلِّ آيَةٍ مَا تَبِعُوا قِبْلَتَكَ ۚ وَمَا أَنْتَ بِتَابِعٍ قِبْلَتَهُمْ ۚ وَمَا بَعْضُهُمْ بِتَابِعٍ قِبْلَةَ بَعْضٍ ۚ وَلَئِنِ اتَّبَعْتَ أَهْوَاءَهُمْ مِنْ بَعْدِ مَا جَاءَكَ مِنَ الْعِلْمِ ۙ إِنَّكَ إِذًا لَمِنَ الظَّالِمِينَ

145. Kendilerine kitap verilenlere her türlü ayeti delil olarak getirsen de yine de senin kıblene tabi olmazlar. Ve sen de onların kıblesine tabi olmayacaksın. Onların bazısı da bazısının kıblesine tabi olmaz. Eğer sana gelen ilimden sonra onların hevasına uyarsan şüphesiz ki zalimlerden olursun.

..
2. Bakara 2. Bakara:146

الَّذِينَ آتَيْنَاهُمُ الْكِتَابَ يَعْرِفُونَهُ كَمَا يَعْرِفُونَ أَبْنَاءَهُمْ ۖ وَإِنَّ فَرِيقًا مِنْهُمْ لَيَكْتُمُونَ الْحَقَّ وَهُمْ يَعْلَمُونَ

146. Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler onu, çocuklarını bildikleri gibi bilirler. Ama onlardan bir grup bilmelerine rağmen yine de gerçeği gizlemektedir.

..
2. Bakara 2. Bakara:147

الْحَقُّ مِنْ رَبِّكَ ۖ فَلَا تَكُونَنَّ مِنَ الْمُمْتَرِينَ

147. Hak, Rabbindendir. Sakın şüphelenenlerden olma.

..
2. Bakara 2. Bakara:148

وَلِكُلٍّ وِجْهَةٌ هُوَ مُوَلِّيهَا ۖ فَاسْتَبِقُوا الْخَيْرَاتِ ۚ أَيْنَ مَا تَكُونُوا يَأْتِ بِكُمُ اللَّهُ جَمِيعًا ۚ إِنَّ اللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ

148. Her birinizin yöneldiği bir yön vardır. Siz hayrda yarışın. Nerede olursanız olun, ALLAH sizi bir araya getirir. Şüphesiz ki ALLAH her şeye Kadîr olandır.

..
2. Bakara 2. Bakara:149

وَمِنْ حَيْثُ خَرَجْتَ فَوَلِّ وَجْهَكَ شَطْرَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ ۖ وَإِنَّهُ لَلْحَقُّ مِنْ رَبِّكَ ۗ وَمَا اللَّهُ بِغَافِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ

149. Her nereden çıkarsan çık, yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir. Şüphesiz ki bu, Rabbinden gelen bir gerçektir. ALLAH, yaptıklarınızdan habersiz değildir.

..
2. Bakara 2. Bakara:150

وَمِنْ حَيْثُ خَرَجْتَ فَوَلِّ وَجْهَكَ شَطْرَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ ۚ وَحَيْثُ مَا كُنْتُمْ فَوَلُّوا وُجُوهَكُمْ شَطْرَهُ لِئَلَّا يَكُونَ لِلنَّاسِ عَلَيْكُمْ حُجَّةٌ إِلَّا الَّذِينَ ظَلَمُوا مِنْهُمْ فَلَا تَخْشَوْهُمْ وَاخْشَوْنِي وَلِأُتِمَّ نِعْمَتِي عَلَيْكُمْ وَلَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ

150. Her nereden çıkarsan çık, yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir. Sizler de nerede olursanız olun, yüzünüzü o tarafa çevirin ki zalimlerin dışında hiç kimsenin size karşı bir delili kalmasın. Onlardan korkmayın, benden korkun ki size olan nimetimi tamama erdireyim de doğru yolu bulasınız.

..